ÇOCUKLARDA SES FARKINDALIĞI YARATMAK
Çocuklarımız doğdukları andan itibaren yeni tanıştıkları dünyada birçok beceriyi geliştirmeye başlarlar. Okuma becerileri de bunlardan biridir. Aslında anne karnında dışarıdan gelen farklı sesleri duyma ile başlayan bu süreç yaşamın ilk yıllarında ağlama, gülme ve mırıldanma şeklinde ortaya çıkar. Hepimiz tam da bu dönemde çocuklarımızın ne zaman konuşacağını, ilk ne zaman “anne” ya da “baba” diyeceğini heyecanla beklemeye başlarız. Zaman geçtikçe bu sesler varlıkların isimlerine dönüşür, kelimeler ve cümleler yavaş yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlar. Chard ve Dickson’a (1999) göre okuma yazmanın temeli olan ses farkındalığı kavramın gelişimi de çocuklar da bu dönemde filizlenmeye başlar. Konuşmanın başlamasıyla birlikte dil becerisi git gide artar ve çocuklar ses farkındalığı kazanmaya başlar.
İlkokul dönemimizi düşünelim, kafiyeli ses oyunları oynadığımız ya da sözcüklerdeki sesleri keserek ayırdığımız dönemleri hatırlıyor musunuz? İşte tam da bu oyunlarda olduğu gibi ses farkındalığı konuşulan dildeki sesleri ve harfleri tanıma becerisi olarak hayatımıza girmeye başlar. Fonolojik farkındalık kavramı; kelime, hece ve ses farkındalığı edinebilme ve bunlarla değişiklik yapabilme olarak tanımlanabilir.
Okul öncesi kurumlarında programa dahil edilen seslerle ilgili şarkılar, tekerlemeler, bilmeceler, harflerle ilgili harfi sezdirme çalışmaları, öğrenilen seslerle başlayan kelimeler bulma oyunları, öğrenilen sesi o sesle başlayan başka nesnelere dönüştürme ve ses bingosu çalışmalarından çocukların elde ettiği beceriler onların 1. Sınıftaki okuma yazma sürecine kolay bir geçiş yapmalarına destek olacaktır. Tüm bu çalışmalarda ses farkındalığı konuşma dili ve yazı dili arasındaki ilişkiyi anlamaya başladıkça cümlelerin kelimelerden, her kelimenin de harflerden oluştuğunu ve o harflerin kendisine özgü sesleri olduğunu kavramaya başlayacaktır. Sesler ve kelimeler arasındaki bu bağı keşfeden çocuk yavaş yavaş kelimeleri sözcük dağarcığına ekleyerek okumayı öğrenecektir. Nation ve Snowling (2004) ses farkındalığı konusunda deneyimleri olan çocukların okumayı öğrenme konusunda pozitif bir algıya sahip olduklarını belirtmişlerdir. Bununla birlikte yapılan araştırmalarda okul öncesi kurumlarında temelleri atılan ses farkındalığı çalışmaları ile okuma becerileri arasındaki ilişkinin destekleyici çalışmalarla öğrencilerin okul hayatı boyunca devam ettiği kanıtlanmıştır (Catts, H. W., Gillispie, M., Leonard, L. B., Kail, R. V. ve Miller, C. A.2002). Okuma yazma süreçlerine kolay geçiş sağlamada ses farkındalığının kazanılmasının yanı sıra, çocukların bilişsel, duyuşsal, sosyal ve okul olgunluğu becerilerinin de desteklenmesi önemlidir.
Peki, bizler anne babalar olarak çocuklarınızda ses farkındalığını konusunda pozitif bir algı yaratmak ve onların bu becerilerini geliştirmek için neler yapabiliriz?
Çocuklarda ses farkındalığı oluşturmanıza destek olabilecek etkinlikler:
-
Şarkılar, tekerlemeler söylemek, çocuğumuzla birlikte tekrar etmek,
-
Çok erken yaşlardan itibaren çocuklarımıza kitaplar okumak,
-
Doğadaki sesleri taklit etmek, (kurbağa sesi, yağmur sesi, rüzgar sesi gibi.)
-
Ses tanıma oyunları oynamak, (Kutulara ya da şişelere koyacağız materyalleri sallayarak çocuğunuzda nesneleri tahmin etmesini isteyebilirsiniz. Sadece nesneler değil hayvanların, eşyaların seslerini de dinleterek nesneler hakkında tahminde bulunmalarını isteyebilirsiniz.)
-
Kelimenin ilk ve son sesini ayırt etmek, başlayan ya da biten sesle ilgili kelimeler bulmak (armut- araba- akşam / yastık, kalem- masa / vb.)
-
Kafiyeli kelimeler bulmak (Evinizde bulunan nesneleri kullanarak eğlenceli bir kafiye oyunu oynayabilirsiniz. Çocuğunuzdan söylediğiniz sözcükle kafiyeli bir sözcük bulmasına destek olabilirsiniz. (Tencere- pencere, toka- roka vb.)
-
Aile içerisinde aynı sesle başlayan isimleri bulmak, isimlerdeki ortak harfleri belirlemek,
-
Evdeki nesnelerin ve varlıklardaki başladığı sesleri bulmak ve bulduğumuz sesleri uygun harflerle etiketlemek,
-
Oyun hamuru, iplikler, üç boyutlu nesnelerle harfleri oluşturmak,
-
Aynı sesle başlayan sözcükleri büyük kartonlara yazarak kelime şeritleri oluşturabilir, süreç içerisinde bulduğunuz yeni sözcükleri de eklemek,
-
Sözcükleri hecelere ayırma oyunları oynamak, (her hecede el çırpma pa-ta-tes (3 hece), ma-kas (2 hece)
-
Harf avı oyunları oynamaktır. (Kitap, dergi ya da gazetedeki yazılardan seçtiğiniz bir harfi bulmasını istemek)
Tüm bu etkinlikleri yaparken amacınızın öğretmek değil, keşfetmek, keyif almak, merak duymak, sonuca ulaşmak için çaba göstermek olduğunu aklımızın ve kalbimizin bir köşesinde tutmak hem çocuğunuzun gelişim süreçlerine keyifle tanık olmanıza hem de ailecek birlikte geçirdiğiniz zamanın kalitesinin artmasına destek olacaktır.
Kaynakça:
Chard, D. J., ve Dickson S. V. 1999. Phonological awareness: instructional and assessment guidelines. Intervention in School and Clinic, 34 (5), 261-270.
Nation, K. ve Snowling, M. J. 2004. Beyond phonological skills: broader language skills contribute to the development of reading. Journal of Research in Reading, 27, 342-356
Catts, H. W., Gillispie, M., Leonard, L. B., Kail, R. V. ve Miller, C. A. (2002). The role of speed of processing, rapid naming, and phonological awareness in reading achievement. Journal of Learning Disabilities, 35(6), 509-524.